Motivasyon

Gençlerbirliði, bitime 2 hafta kala, kaliteli kadrosuna raðmen peþ peþe aldıðı seri maðlubiyetlerle bir anda kendini düþme adayı olarak bulan Bursaspor’a konuk olurken Tanıl Abilerdeki deplasman tribünümüzdeki ortak düþüncemiz, Ümit Özat’ın sürekli olarak dillendirdiði, “alternatifsiz kadro”, “bazı oyuncular Adana maçından sonra hedefsiz kaldı”, “bu takımla bu kadar”, “bu takımla kümede kalmak baþarı” sözleri nedeniyle, beraberliðin baþarı olacaðıydı.

Sezonun flaþ isimleri olan Hopf, Serdar Gürler ve Aydın’ın kadroda olmaması da bu düþüncemizi destekliyordu ama kendini göstermek isteyecek olan özellikle Rantie, Velikonja ve Muriqi’nin ileri yönlü oyunları bir umut ıþıltısı olarak önümüzde duruyordu.

Maçın ilk dakikaları þiddetle puana ihtiyacı olan Bursaspor’un baskısıyla geçti ama Yeþil-Beyazlıların son vuruþlardaki etkisizliklerinden ötürü bir þekilde maç 0-0 devam ediyordu. Ama bu golsüzlük dönemi ancak 16 dakika sürdü. Önce çıkarken top kaptırdık, topla gelen oyuncuya þut þansı tanıdık ve son olarak kaleci hatasıyla topu filelerden çıkardık.

O an aslında bizim için maç bitmiþti çünkü Bursaspor’un ipin ucunu bırakmayacaðı ve bizim de toparlanacaðımızı düþünmüyorduk. Anıl - Milinkovic deðiþikliði takımın ileri yönlü olarak biraz daha etkili olması içindi ama asıl kilit olay Issah ve Velikonja’nın rakip takıma uyguladıðı baskıydı. Bir ilginç ayrıntı da Bursaspor’lu futbolcuların birkaç pozisyonda gösterdikleri aþırı tepkilerin muhtemelen bazı Gençlerbirlikli oyuncuları motive etmesiydi. 72’de Uður - Milinkovic iþbirliði ile topun ceza alanı içine taþınması ve Rantie’nin attıðı golle oyun bir anda renk deðiþtirdi.

Ateþ hattındaki Bursaspor inanılmaz telaþlı bir þekilde, savunma güvenliðini bir kenara itip ful atak oynamaya baþladı. Ýþte o anlarda Rantie, Issah ve Milinkovic iþbirliði ile iki tane önemli pozisyon elde edildi. Bunlardan biri kornere diðeri ise fileleri buldu.

Gençlerbirliði’nin ligde hiçbir iddiası olmadıðı halde Hopf, Aydın ve Serdar’dan yoksun kadrosuyla kazandıðı bu galibiyet bulunduðu lige verdiði deðeri ve her buldukları açık delikten fırlayıp “yatacaksınız!” diye çamur atmaya çalıþan “kötü niyetlilere” cevap vermesi açısından önemliydi. Hoþ bu sefer de “karþı taraftaki kötü niyetliler”, “teþvik mi aldınız?” diyecektir ama olsun, cevap ancak sahada arması için oynanan futbol ve alınan skorla verilir öyle deðil mi?