-
Bugün Gençlerbirliði taraftarlık tarihinde bir ilki gerçekleþtirdik ve Gençlerbirliði'nin bir hentbol maçında, büyük çoðunluðu yaþı genç, bir kısmı da gönlü genç olmak üzere tam 11 (1x10x11=110) kiþilik dev bir taraftar topluluðu oluþturarak Türkiye Hentbol Federasyonu'nun Yıldız'daki salonunun "Maraton" diye tabir edilen tribünlerinde yerimizi aldık. Maça gelen her biri 10 taraftar gücündeki 11 Gençlerbirliði taraftarı, -ki bundan sonra "Gençlerbirliði Hentbol Tayfası" unvanıyla anılacaktır- þu isimlerden oluþuyordu:
a) Yaþı genç tayfa: Erdem Ceydilek, Ramazan Çelebi, Onur Nazlıaka, Eren Kalender, Arın Altay ve kız arkadaþı, adını sormayı unutma gafletinde bulunduðumuz iki genç arkadaþımız olmak üzere toplam 8 kiþi...
b) Gönlü genç tayfa: Tanıl Bora (azmettirici durumunda), Ozan Güler (azmettirilen durumunda, nam-ı diðer teyzeminoðlu, babadostu) ve naçizane bendeniz Polatlılı (azmettirilen) olmak üzere toplam 3 kiþi...
Hülasa, yukarıdaki þıklarda detaylı olarak belirtildiði üzere cem'an 11 kiþi...
Ýþte performanslarıyla 110 taraftar gücüne ulaþan bu 11 kiþilik dev taraftar topluluðu, futbol maçlarındaki alıþkanlıklarının da verdiði güven, özveri ve tecrübe doðrultusunda maçın baþlamasıyla birlikte tezahürata baþlayarak salonu inim inim inletti ve hızla bir tezahürattan ötekine geçerek oyuna aðırlıðını koymasını bildi. Bunun meyvelerini de hemen toplamaya baþladık. Takımımız coþtukça coþtu, coþtukça coþtu ve golleri birbiri ardına sıralamaya baþladı. Öyle ki skorbord olmasa golleri saymakta sıkıntıya düþebilirdik. Takım golleri sıraladıkça tribünde de biz coþtuk.
Ýlk golün hemen ardından baþlattıðımız tezahürat "Ýki geliyor iki yalelel yalelel, iki geliyor iki yalelelli!" oldu. Bu tezahüratı çok kısa bir süre söyleyebildik. Çünkü bizim tezahüratımız devam ederkene takım üçüncü golü atmıþtı bile. Bunun üzerine son derece tempolu bir biçimde "Üç üç üç üç!" diye baðırmaya baþladık. Üçüncü golü attıktan sonraki tezahüratlarımız ise sırasıyla "Dört, dört, dört, dört!" ve "Beþ, beþ, beþ beþ!" oldu. Beþinci golden sonra da "Altı geliyor altı yalelel!" ve bu tezahüratın yedili, sekizli, dokuzlu versiyonlarını tribünden cümle aleme duyurduk. Böyle devam ederek on dördüncü gole ulaþtık. On dördüncü golü attıktan sonra "Bugün ayın on dördü... Kız saçını kim ördü? Ördüyse yarim ördü... Ay karanlık kim gördü?" türküsünü patlattık. Devreyi bu türküyü söyleyerek 14-11 önde tamamladık. Molalarda araya sıkıþtırdıðımız tezahürat ise "Bom bili bili bili bom!" türküsünün Gençlerbirliði'ne uyarlanmıþ versiyonuydu.
Gelgelelim ne olduysa ikinci yarıda oldu. Oysa on beþinci golü de atıp "Hey on beþli on beþli... Tokat yolları taþlı!" türküsünü de söylemiþtik. Ama ikinci yarıda "acemi" hakemlerin de acemiliði çok net bir biçimde ortaya çıkınca Ankara Büyükþehir Belediyesi önce farkı kapattı ve takımımız demoralize olup penaltıları gol yapamayıp hücumlardan da eli boþ dönünce farkı artırmaya baþladı. Fakat biz yenik duruma da düþsek takıma destekten vazgeçmedik. Tezahüratlarımıza tam gaz devam ettik. Kısacası maçın sonlarına doðru fark iyice artı ve mal batıya kaydı. Büyükþehir Belediyesi maçı 28-21 kazandı.
Ankara Büyükþehir Belediyesi ligde ikinci sırada yer alan çok güçlü bir takım... Ýþin doðrusu biz de maç öncesinde galibiyetten pek umutlu deðildik. Buna raðmen ilk yarıyı 14-11 önde kapatınca çok umutlanmıþtık. Maç sonrasında takımı tribüne çaðırıp alkıþladık. Oyuncularımızdan Özgür, salon çıkıþında takımın teknik direktörü Rüþtü Þahin hoca ile bizi tanıþtırdı. Her ikisi de maça geldiðimiz için çok sevindiklerini belirtip teþekkür ettiler ve önümüzdeki maçlara da beklediklerini söylediler.
Böylece ilk hentbol maçımızda tam 49 gol izlemiþ ve deneyim kazanarak hentbol maçlarının havasına biraz alıþmıþ olduk. Bu maç bitti. Artık önümüzdeki maçlara bakacaðız. Gelecek hafta oynayacaðımız Mersin daha denk bir rakipmiþ. Onun için bu maçı kazanma þansımız yüksek...
Aslında hentbol da ilgiyi hak eden ama sporseverlerden fazla ilgi görmeyen tempolu ve güzel bir oyun... Maç öncesi, adeta bir locayı andıran salonun kafeteryasında arkadaþlarımızla çaylarımızı içtik, sohbetimizi yaptık. Yenilmemize raðmen öncesiyle ve sonrasıyla keyif aldıðımız bir maç oldu. Tanıl'ın da söylediði gibi, "Top var, kale var, gol var..." Daha ne olsun! Gelecek maç için beklentimiz, "Gençlerbirliði Hentbol Tayfası"nın zaten genlerinde var olan niteliðine nicelik de katarak sayısını hızla artırması...
Maç sırasında cep telefonumla çektiðim birkaç enstantane aþaðıda...


Konu Necdet Özkazancı tarafından (09-Feb-2014 Saat 03:51 ) deðiþtirilmiþtir.
Yetkileriniz
- Konu Acma Yetkiniz Yok
- Cevap Yazma Yetkiniz Yok
- Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
- Mesajınızı Deðiþtirme Yetkiniz Yok
-
Forum Kuralları
Paylaþ