Yine ayni senaryo su ligde herkese defans yapiyoruz kimi yenmek icin oynayacagiz acaba. Onurun eline top degmedi. Cok rahat 3 puan alabilecegimiz maci 0 puanla tamamladik yine hakemde de birsey yok bakalim suc kimde. Mikrofon sende sifo.
Yine ayni senaryo su ligde herkese defans yapiyoruz kimi yenmek icin oynayacagiz acaba. Onurun eline top degmedi. Cok rahat 3 puan alabilecegimiz maci 0 puanla tamamladik yine hakemde de birsey yok bakalim suc kimde. Mikrofon sende sifo.
Ýnanın bana, maçı izlediðim yerin sahibi devre arasında Fiorentina-Empoli maçını açtı, Gençlerbirliði tuttuðum takım olmasına raðmen içimden "keþke kanalı deðiþtirmese"dedim. Ýtalya liginden bir maçın 15 dakikası bizim maçın 90 dakikasından daha yeðdi. Maçla iliþkin aktarmak istediðim bir anektod: Ýlk yarıda bir pozisyonda Ýrfan, kontra ataða kalkmıþız ve 3 oyuncu derin koþu yaptıðı halde geri döndü. Bunu yapan irfan... Maçın özetinin yorumu budur herhalde
Öncelikle tekrardan tüm herkese merhaba....
Maçı beer busta izledik. Takım isteksizdi. Ýrfan bir pozisyonda pas vermeyip, bencilce davrandı. El Kabir olmayınca ileride top tutan adamımız yoktu. Beceriksizce þutlar çektik 11 þut 0 isabet gibi bir istatistik. Trabzon'da iyi deðildi, ama oyuncu deðiþikliklerini zamanında yaptılar. Ýrfan çıkıp, Doða girince geriye yaslanacaðımız anlaþıldı. Akhisar maçında olduðu gibi uzatmalarda golü yedik ve kaybettik. Yazık ki ne yazık....
Kaleyi bulan sutumuz yok. Daha ne diyeyim.
gençlerbirliði taraftarı olmanın en kötü yanı, gençlerbirliði maçlarını izlemek.![]()
Maç o kadar sıkıcıydı ki ilk yarıda Beer Bus'ta toplanan 25 civarı alkara, 20. dakikadan itibaren maçı bırakıp hunharca kazıkazan kazımaya baþladı. toplamda 100'den fazla kazıkazan kazındıktan sonra skorboarda bakan alkaralar, maçın henüz 30. dakikasına gelindiðini görüp karalar baðladılar. allahtan devre arası eibar-sevilla maçına baðlandık da biraz aksiyon ve kısıtlı zamanda bir de gol gördük.
maça 1 puan için çıktıðımız belliydi. trabzonun hamlelerine mehmet hoca acemice karþılık verince böyle bir þans golü yeme ihtimalimizi arttırdı. nitekim de yedik. çok takmayalım kafaya. yaþamadıðımız þeyler deðil neticede tüm bu sıkıcılıklar. önümüze bakalım.
devre arasından bir kare:
![]()
Erdem'e katılıyorum, sonuç önemli deðil.
Ancak Ýrfan'da mental anlamda büyük düþüþ var. Geçen sene ayaðında top tutmayan, sürekli takımı besleyen Ýrfan gitmiþ; yerine topu ayaðına yapıþtıran, bencil bir Ýrfan gelmiþ. Takımdaki hocalar ya da arkadaþları bu çocuða "hacı sen napıyorsun, kendine gel" demiyor mu? Yoksa çocuk kendine yazık edecek.
Landel de çok örselendi bugün..
Yenilgiden çok þöyle paslı ve heyecanlı bir takım oyunu oynayamamak canımı sıkıyor. Ýrfan ve Landel özellikle gol bölgelerinde kolayı yapmak ve üretken olmak, Stancu'yu gereðince beslemeye çalıþmak yerine bencilce davrandılar. Landel'in ceza sahasında aldıðı bir pası yeniden penaltı noktasının hizasında uygun durumdaki arkadaþına çıkarması daha kolayken bencilce davranıp çaprazdan kaleye þut çekerek auta atması bizi bir golden etti. Ýkisinin de artık yeteneklerini takım için kullanmaları lazım. Böyle olmaz.
abi 2. özdilek dönemi ilkiyle çok alakasız gidiyor.
daha hocanın doğru 11le başladığı bir maç göremedim ben.
hücum adına üretkenliğimiz sıfır. elinde ülkenin en iyi forvetlerinden ikisi var (stancu-el kebir) ve sen hiçbir maç onları besleyecek bir sistem oturtamıyorsun. geçen yıl mervan a bile gol attıran uğura forma göstermiyorsun.
hoca bindiği dalı kesiyor.
ben bu ülkede hocalara olan inancımı kaybetmeye başladım. takımlartıyla yeterince ilgilendiklerini ve takımlarını tanıdıklarını söylemek zor.
Mehmet hoca için iki sezon öncesi ile bu sezon arasında cidden sıkıntı farkı büyük. Ýki sezon önce sayısal olarak belki bu kadar geniþ bir kadro yoktu ama futbolculuk
kalitesi olarak daha üst seviye bir kadro vardı ve biraz motivasyon ve doðru yönlendirme ile lige göre nispeten mütevazi bir düzeyde olsalar da yine de bariz bir
ivme ile ligi bitirmiþtik.
Baþarısızlıðın nedenleri gayet çeþitli.
Birincisi sezon baþındaki hoca seçimi ve ondan da önce yapılmıþ yabancı transferlerin vasatlıðı!
Hiç bir teknik direktör kendi hazırlamadıðı kadro ile çalıþmak istemez. Baxter da Özdilek de bu þekilde bir durumla karþılaþtı.
Mustafa Kaplan'ın bulup getirdiði söylenen 150-200 bine oynayacak yabancılar takıma doluþtu.
Atta'yı, Spelmann'ı , Panos'u gören var mı?
Olaf bile þu haliyle giden Gosso kadar oyuna direnç veya teknik kapasite koyamıyorken 11'de yer buluyor.
Hocanın "mutlaka alınsın" dediði Campos'u bile tartıþıyoruz, "yararı var mı?" diye...
Bir tek Hopf ve Ante direkt katkı yapabiliyor diðerleri boþ, yenilerden...
Giden Hleb'in yerini ne yazık doldurabilmiþ deðiliz. Orta saha ciddi anlamda yaratıcı oyuncu sıkıntısı çekiyor. Oyuna aðırlık koyulamıyor tecrübe ile.
Landel ve Ýrfan bu boþluðu doldurmaya çalıþsa da genç oldukları için ve takımda baþta El Kabir ve Ýrfan olmak üzere bir þahsi oyun tutkusu da devam
ettiðinden ileride organize olamayan ve gol atması mucizelere kalmıþ bir takım seyrediyoruz.
Bir baþka sıkıntı da Özdilek gibi tecrübeli bir hocanın oyunu okurken "geniþ" davranması ve müdahale ederken ya gecikmesi ya da bir türlü doðru hamleleri yapamaması.
Fuat Çapa örneðini veriyordum. En azından erkenden takıma oyuncu deðiþikliði yapardı.
90 artıda yapılan oyuncu deðiþikliði 2-1 gibi skorlarla öndeyken taktik gereði yapılır.
Þu an gözüken o ki, kulüp bir takım tazminatlarla devre arasında Atta, Martin, Panos gibi oyuncularla yolları ayıracak ve iyi paralarla bir kaç Mehmet Özdilek tercihi transfer yapıp ligde kalmaya çalıþacak.
Her sene yazıyoruz.. bu derece vasat 5 adam alacaðına iyisinden 2 oyuncu al diðerlerini de bizim çocuklar oynasın. Bit pazarına nur yaðmıþ gibi transfer yaparsan sonuç bu olur. Süper Lig zor bir lig ve halı saha kıvamında oynan ligler gibi deðil.
Bir maç da rahat rahat izlemek hakkımız deðil mi?
öyle bir futbol oynanıyor ki sahada, en heyecanlı insanın heyecanını,umudunu bitirir.
ikinci yarıdaki siniklik, yapılamayan oyuncu deðiþiklikleri affedilemeyecek gibi deðil. mehmet özdilke her hafta "benimle olmaz" mesajını daha da yüksek bir sesle baðırıyor.
mersin ve esesten sonra en güçlü küme düþme adayı biziz. üzgünüm ama öyle
Korku...
Tek kelime ile korku egemen olmuþ bu takıma ve özellikle de Hocaya.
''Beni gönderirler'' korkusu ile hücumu düþünemiyor, hep iþi garantiye almanın, 1 puan için oynamanın derdinde.
Evet, elindeki kadro ile belki en fazla bu kadar ofansif bir yapı ile çıkabilirsin sahaya. Ancak oyuncuların kafasına ''1 puan'' düþüncesini yerleþtirirsen iþ bitmiþtir.
Cesareti, sözde büyük takımlara kafa tutması bu takımın en önemli özelliði iken þimdi tam tersi olmuþ.
Ne var korkacak, düþeceksek, adam gibi düþelim?
Isınma hareketleri bitse de maç baþlasa diyordum ki hakem maçın bitiþ düdüðünü çaldı.
a|c
Kalpaðımı alır giderim...
Mehmet Ali'nin sitesinde her hafta yazdım, bu yabancılar oynayacaðına Atabey ve Taylan oynasa her ikisi de sezona damgasını vurur. Mehmet Hoca beni de her hafta hayal kırıklıðına uðratıyor. Bana göre H.Ýbrahim ve Uður varken Latovlevici oynamaz. Skulasson vasat bir oyuncu. Djalma bu sezon çok formsuz. Bu oyuncularda ısrar etmek anlamsız.
Ben hiçbir maçta 1 puana razı deðilim. 3 puanlı sistemde beraberlik ile maðlubiyetin farkı yok. Mehmet Hoca'nın bu sezon oynattıðı kontrollü oyun ve beraberliði muhafaza etme anlayıþından çok rahatsızım. Trabzon maçında maçın sonlarına doðru takımı bu kadar geri çekmenin, hücum oyuncularını oyundan alıp savunma oyuncuları sürmenin, vakit geçirmek için oyuncu deðiþikliði yapmanın kabul edilir bir yanı yok. Trabzon top mu oynadı da bu kadar geri çekildik? Galibiyeti kovalasaydık belki biz bir karambol golü bulup maçı alıp gelecektik.
Bu maçta önceki maçlardan farklı olarak Berat'ın oyununu beðendim. Israr edilecekse bu tip genç oyuncularda ısrar edilmeli.
rakip 3 golcü alıyor oyuna özdilek hızlı bir çıkıþla gol pası verebilecek olan tek adam olan irfanı çıkartıp gömülmeyi tercih ediyor. maçtan sonra da, "o top ekici deðil de baþka bir oyuncuya gelse belki gol olmazdı" diyor. bu cümle bile zaten içler acısı durumu perçinliyor...
Paylaþ