Konu: 5 Basamakta Gençlerbirliði Yonetimi Isleyisi!

2004-05'ten bu yana yönetimimizin iþleyiþ basamakları en öz haliyle bu!



5 basamakta Gençlerbirliði Yönetimi Ýþleyiþ Þeması!

1. Ýhtiyacına göre deðil de menajerin elinde ne varsa ona göre trasnfer yap.

2. Sezon içinde teknik direktör konusunda at koþtur. Canın sıkılınca kov yenisini al.

3. Takım kötü gidiyorsa "lig daha önemli" de, kupadan elen.

4. Devre arasında transfere deli gibi para harca "mecburduk!" de.

5. Kümede kal ve baþa dön!

Ara kademe: Baktın takım kötü gidiyor tribünlerde homurdanma var, günah keçisi belirle birkaç kelle al zaten bir süre sonra tekrar göreve baþlatırsın!

Mehmet Ali Çetinkaya demiþ ki...

2004-05'ten bu yana yönetimimizin iþleyiþ basamakları en öz haliyle bu!



5 basamakta Gençlerbirliði Yönetimi Ýþleyiþ Þeması!

1. Ýhtiyacına göre deðil de menajerin elinde ne varsa ona göre trasnfer yap.

2. Sezon içinde teknik direktör konusunda at koþtur. Canın sıkılınca kov yenisini al.

3. Takım kötü gidiyorsa "lig daha önemli" de, kupadan elen.

4. Devre arasında transfere deli gibi para harca "mecburduk!" de.

5. Kümede kal ve baþa dön!

Ara kademe: Baktın takım kötü gidiyor tribünlerde homurdanma var, günah keçisi belirle birkaç kelle al zaten bir süre sonra tekrar göreve baþlatırsın!

Ben bu yazıyı 13:46'da yazmıþım... 16:33'de Mehmet Özdilek'in ajansspor'daki yorumu: "önceliðimiz süper lig"

Aynılarını daha bugün ben düþünüyordum...
Herkes Mehmet hocaya yükleniyor, "takım neden oynamıyor" diye.
Sezon baþında bu kadar alakasız adamı oynadıðı mevkiye bakmadan "kazı kazan" misali "belki iyi çıkar da parlatırız" diye takıma alan kimdi?

3. haftada aldıðın bir adam "taþın altına elini sokmuþ adamdır" ve kendi aldırdıðı futbolcularla deðil senin uygun gördüðün malzeme ile yemek yapmaya çalıþır.
Dolayısıyla daha fazla prim tanıman gerek.

Geçen "Gençlerbirliði nasıl düze çıkar?" baþlıðında yazacaðım önemli maddelerden birisiydi bu "ihtiyaç duyulan mevkiye oyuncu almayıp ucuz bulunan adamın, mevki
gözetmeksizin alınması" sorunu.

Sırf bunu yapmasak bile bir tık öne gideriz!

yazıyı gencler.org'da yorum olarak da yayınlamıþtım. Fatih Korhan Erdoðan;

"mehmet ali'nin yorumunun %80'ine katılıyorum fakat katılmadıðım % 20 lik kısım var ki 4. maddede devre arası alınan yükek maliyetli futbolcular diye tabir etmiþ. sezonun ilk yarısı son 6 yıldır hüsrana yakın geçince devre arası ufak tefek transferler oldu doðrudur. aslında bu durumun sonuçlarını da aldık.

peki ama, devre arasında alınmıþ yüksek maliyetli futbolcular kim onu pek anlayamadım?

2 sene önce björn alındı fuat çapa tarafından ama pek mecburduk gibi bir durum olmadıðı gibi adam dah ilk çıktıðı maçta 4 atıp sezon sonu sevgilimiz oldu ki satıverdik ve taraftar hüsrana uðradı... yani pek öyle mecburduk diyerek çok paralar harcadıklarını hatırlamıyorum... "

demiþ ben de "4. madde anlaþılmamıþ" diye düþünerek þu cevabı yazdım. Hani burayı okuyan birinin de aklına aynı sporu gelir diye;

"4. madde hakkında

“4. devre arasında transfere deli gibi para harca ‘mecburduk!’ de.”

“Normal” bir takım sezon biter bitmez, takımda gözlemledikleri eksikleri kapatmak, takımı güçlendirmek ve uzun maraton için alternatifli bir kadro kurmak adına, planladıkları transferleri ve altyapıdan düþündükleri oyuncuları takıma katar. Bu sayede önlerindeki sezona “hazır” olarak girmiþ olurlar. Ýlk devrede takımın beklenenleri karþılamaması durumunda, ara transfer döneminde birkaç “düzelte” transferine imza atabilirler. Bu iki dönemde yapılan transferler, takımın eksiklerini kapatmak ve takıma artı deðer katmak için yapılır ve daha önemlisi bu iþler için daha önceden planlanan rakam harcanır.

Üsteki paragraf orta uzun vadeli planları olan takımların transfer iþlerinde kullandıkları genel iþleyiþ basamakları. Oysa 2004-2005’ten günümüze kadarki bölümde yönetimin yaptıðı neredeyse her þey tamamıyla plansız ve ful kaos içinde yürütülüyor. Sezon öncesi “hadi bi deneyelim bakalım!” diye alınan ve çoðu zaman neden alındıkları bile bilinmeyen futbolculara paralar dökülüyor. Ýlk devre kötü giderse ara dönemde, birçok iyi futbolcunun kulüpleriyle sözleþmesi olduðu için ya iyi para dökerek almak gerekiyor ya da kıyıda köþede kalmıþ bir sürü adam transfer ediliyor. Kısacası totale baktıðınızda sezon baþında 1 birimlik harcayacaðınız para yerine transfere minimum 2 birim para harcıyorsunuz. Ve bu kadar çok parayı harcama sebebiniz, sadece ve sadece kümede kalmak! Ýþin daha kötü yanı ise sezon sonunda bir önceki sezon gelenlerin birçoðunu bir yerlere yamamak ya da göndermek için kasıyorsunuz hatta tazminat ödeyip gönderiyorsunuz. Transfer maliyetiniz çıkıyor 3 birime.

Sonuç: orta-uzun vadeli bir planla yürütülecek transfer çalıþmasına harcayacaðınız paradan çok daha fazla para harcıyorsunuz. Tek baþarınız kümede kalmak oluyor. Bu arada yeni aldıðınız gereksiz transferleri “parlatacaðız” diye oynatmak zorunda olduðunuz için, altyapının önünü kesiyor ve iþlemez hale sokuyorsunuz. Sezon sonu da birçoðunu gönderiyorsunuz.

Bir önceki seçimde ibra edilen rakamlara göre kulübün “cebindeki” paranın her geçen gün azaldıðını da herhalde bilmeyen yoktur.

Þimdi soruyorum; 4. madde yanlıþ mı?"

Eveeet 2. Madde zamanlaması için iddia oynamak isteyenler:
Ben 2. Hafta Osmanlı Maçı Sonrası diyorum....

2. madde Umarım olmaz
Bir de þunu uzun uzun tartıþmamız gerekiyor:
Cavcav'ın baþkan olmadıðı bir dönemde nasıl bir yönetim olacak?
Veya daha açık sorayım Cavcav gidince kim gelecek?
Ankaranın sahipsizliði ortada.
Ankaragücü'nü gördük...
Kocaelispor'u gördük...
Karþıyaka'yı gördük...
Altay'ı gördük...

sonuç odaklı düþünememe, maloluþ ve bedel belirleyememe sorunu var arkadaþımızın. günün insanı..

sevgili arda yazınca haberimiz olmuþtu çoðu futbolcumuzdan.. adını bile bilmediðimiz, forma yüzü görmeden yada yeterli süre bulamadan giden oyuncularımıza ödenen cüz'i rakamlar gözümüze batmıyor tabiki.. ama hep söylediðimiz gibi ne verdik, ne aldık meselesi..
akþam pazarında ucuz dometes almaya gidiyoruz ama çeliþki þurada: mercedesle almaya gidiyoruz.. ahanda nersei yalnıþ..

3 oyuncuya -diyelim- 1'er milyon veriyoruz ve takıma bolca takviye yaptıðımızı zannediyoruz. ama bir oyuncuya, liderlik yapacak, takımı sırtlayabilecek bir hocaya deðil de; bir oyuncuya 3 milyon versek, ve buna denge bozucu diye dar bir kalıptan bakmasak günü deðil geleceði saðlama alacaðız..
yapılması gerekn budur. bunu bile yapamayan 1/15 isabet kaydıyla transfer yapanların, bunu yapmaya bile takati kalmamıþ, kredi kartlarına UEFA tarafından el konmuþ takımların arasından sıyrılmasını mı anlayamamıþ bu arkadaþ..

bide buna baþarı demeseydi bari.. sezon öncesi iyi geldi bu..

Melih Gökçek konusundaki çıkıþını beðendim. Yalnız daha önce kendi özel arsasına alıþveriþ merkezi ruhsatı almak için, Mehmet Çakır'ı o zamanki Ankaraspor'a peþkeþ çekmiþti sayın baþgan… Melih Gökçek, kendisi ile ortak tezgahladıkları ahlaksızlıkları sürdürmek isteyip yeni önerisini getirince, bu kez pazarlıðı beðenmemiþ olacak ki, böyle atarlı bir çıkıþ yapmıþ. Tüm mevzu bu… E zamanında aynı yatakta yorgan altında güzel iþler çevirmiþ adam, aynı beklentilere sahip olması gayet doðal ve bir suçlu aranacaksa o da bizim büyük baþgan! Sonuçta Ankaranın En Büyük Belediye Baþkanı, bu iþleri pek sever, bir çaðırdıðında gittiysen, bundan sonra da hep gitmeni bekler. Bunda þaþıracak bir þey göremiyorum.

Ýbrahim Üzülmez ile ilgili açıklamaları ise Cavcav gerçeðini bir kez daha çıplak gözle görmemizi saðladı. Bu açıklamaları ile Ýbrahim Üzülmez'i küçük düþüreceðini sanıyor ama aslından gerçekten küçük düþen bir tek kendisi. En beceriksiz kulüp baþkanlarının bile alçalmayacaðı kadar alçaldı ve zavallı durumuna düþtü. Uzun süredir hakkında edindiðimiz izlenimin ne kadar doðru olduðunu, herkese göstermiþ oldu. Kulübün benzinini kullanıyormuþ. Ayıptır ya! Gençlerbirliði kulübü teknik direktörü, 1500 TL’lik ev kiralayıp içinde yaþamaya razı oluyorsa, bu kendisinin ancak ne kadar alçak gönüllü olduðu hakkında bir fikir verir bize. Mahmut Hoca usulü baþkanlık yapmaya çalıþan 1970ler öncesinden kalma bir þahıs olsa da, azıcık kafası çalıþıyor olsaydı,hocanın primleri kendisi için deðil, futbolcularının mutluluðu için istediðini bilirdi. Ama nato mermer, nato kafa! Ligin ikinci yarısında Ýbrahim Üzülmez'in takıma eli deðmeseydi, küme düþecektik ve bu düþüþün tek sorumlusu bizim öpücük sever büyük büyük baþkan ve beraber iþ tezgahladıðı komisyoncu menajerler olacaktı. (milyon dolarlarca para verip getirdiði ve yine milyonlarca para verip tazminat ödeyerek gönderdiði futbolcu bozuntularını burada anmadan geçmek olmaz). Ben Ýbrahim Üzülmez olsam bugün kulüpten ayrılırım ve bana neden soranlara söyleyeceðim tek cümle olur: “nedenini bana deðil psikiyatristlere sorun” Durum gösteriyor ki, Sayın Baþkan hala 1970lerde yaþıyor. Yo hatta 1970lerde deðil, Osmanlı döneminde yaþıyor hazretleri. Kongreyi toplayacakmıþ da, yerine oðlunu getirtecekmiþ. Bunca yıllık emeðine saygı duyan Gençlerbirliði taraftarları bile arkasından lanetler okuyor. Ýlhan Cavcav’ın 82 yaþında geldiði durum budur. Keþke bugünleri görmeseydin de, biz seni iyi bir baþkan, kulübünü seven bir insan olarak hatırlasaydık.

CAVCAV'DAN BOMBALAR-1: "HOCANIN DÝNÝ ÝMANI PARA"

Gençlerbirliði Baþkanı Ýlhan Cavcav, kulübün teknik direktörü Ýbrahim Üzülmez hakkında açıklamalarda bulunurken, genç teknik adamın paraya doymadıðını öne sürdü.

Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Gençlerbirliði’nin 38 yıldır yöneticiliðini yapan Ýlhan Cavcav, teknik direktör Ýbrahim Üzülmez’in bu sezon transfer ve paraya doymadıðını öne sürerek, "Bizim hocanın dini, imanı para." dedi.

Kırmızı-Siyahlı kulübün 81 yaþındaki tecrübeli baþkanı Ýlhan Cavcav, yaptıðı açıklamada, kırmızı-siyahlı ekibin genç teknik direktörü Ýbrahim Üzülmez’in "gidiþatından" memnun olmadıðını söyledi. Baþkent temsilcisinin zor döneminde, 18 yöneticinin karþı çıktıðı bir durumda yalnızca kendisinin Ýbrahim Üzülmez isminde ısrar ettiðine dikkati çeken Cavcav, "Geçen sene baþarılı olmadı diyemem, haksızlık etmiþ olurum ancak bu sene ne transfere doyuyor, ne paraya doyuyor. Prim þu diyorum illa bu olsun, 10 bin lira, yok 15 olsun. Kazandıðım para ne? Geçen sene primler 350-400 bin liraydı, primler bu sene de böyle devam ederse yarıda kalırız. Þu anda bu arkadaþımızın gidiþatından pek hoþnut deðilim bunu belirtmek isterim." ifadelerini kullandı.

Üzülmez’in alınan oyunculardan haberinin olmadıðı yönünde beyanatlar verdiðini dile getiren Cavcav, "Sen gidip Ýsa’yı, Musa’yı izliyor musun? Televizyondan izlemekle canlı izlemenin farklı olduðunu belirtmek isterim. Bu bakımdan bazı sıkıntılarımız var, tahmin ediyorum aþacaðız." diye konuþtu. Genç teknik adama 1 milyon 200 bin, yardımcılarına da 500 bin lira verdiklerini açıklayan Cavcav, þunları kaydetti:

"Aldıðı paranın yarısına gelecekler vardı"

"Dün yöneticilerle görüþmüþ, ev isterim, araba isterim. Bu nasıl iþ, senin evini, arabanı, atını, eþeðini ben verdiðim zaman nasıl olacak bu iþ. Ýnsan bunu talep etmekten utanır. Ev kirası bin 500 Lira, arabası var ama kulübün arabasına binecek, kulübün benzininden istifade edecek. Bu istek ve talepleri ona karþı güvenimi sarsıyor. Türkiye’de hoca az. Herkes haklı olarak ona buna sarılıyor. Ýbrahim Üzülmez’i kim tanırdı? Ýyi futbolcuydu tamam, Beþiktaþ’ta oynadı tamam. Aldıðı paranın yarısına gelecek adaylar vardı. 500 bin Lira'ya, hem de bizim içimizden. Türkiye’ye futbolcu kazandırdıðımız gibi antrenör de kazandıralım diye hedefledim. Umarım hem Ýbrahim hoca, hem de biz baþarılı oluruz."

Cavcav, Üzülmez ile 15 Temmuz Demokrasi Kupası’nda da primler konusunda sıkıntı yaþadıklarını belirtti. Üzülmez’in bu maçta primin ne kadar olacaðını sorduðunu anlatan Cavcav, "Dedim ki, bir yerden para alacak olsak, mesela bir milyon alacak olsam, 500 de ben ekler, 1,5 milyon veririm. Spor yazarlarından (TSYD) gelen para 100 bin Lira, 25 bin Lira'sını cemiyet alıyor, kaldı 75 bin Lira. Ben nasıl veririm bir milyon lira prim. Bizim hocanın dini, imanı para. Düþünüyorum da sahte para bastırılıyorsa, bastırayım, bunun önüne yıðayım, al arkadaþ sana para diyeyim. Böyle þey olmaz." ifadelerini kullandı.

CAVCAV'DAN BOMBALAR-2: "GENEL KURUL DÜÞÜNÜYORUM, BAÞKANLIK KOLTUÐU OÐLUMA..."

Gençlerbirliði Kulübü Baþkanı Ýlhan Cavcav, genel kurulu toplamayı düþündüðünü ve baþkanlık koltuðunu oðlu Murat’a bırakacaðını söyledi.

Ýlhan Cavcav, baþkanlık koltuðunu oðlu Murat’a bırakacaðını söyledi. Cavcav, "Yaþım 81, bir iki ay sonra 82’ye gireceðim. 82 sene daha yaþayacak deðilim." dedi. Sezon öncesi Erzurum ve Hollanda’daki kamplarda oynanan hazırlık maçlarında alınan sonuçların kendisini kaygılandırdıðını vurgulayan Cavcav, "Bir haftadır nefsimle mücadele ediyorum. Genel kurulu toplayıp seçime gideyim diyorum. Ben zaten kulübün onursal baþkanıyım. Onursal baþkan olarak kalayım, biri gelsin, benden iyi bu iþi götüren biri, götürsün. Var mı bu biri, yok. Bir görebildiðim oðlum var. Murat’ı getireceðim, ben de babası ve onursal baþkanı olarak yardım edeceðim." diye konuþtu.

Yöneticilere sitem etti

"TSYD Ankara Þubesi’nin düzenlediði 15 Temmuz Demokrasi Kupası’nda hayati bir maç oynuyoruz, yöneticiler yok. Gençlerbirliði’nde samimi olarak söylüyorum artık benim devrim doldu. Bu devirden sonra da kulübe zarar vermek istemiyorum. 18 tane yönetici var, bunların arasından 2 ya da 3 kiþi maça gelir, koþturur. Final maçına 3 kiþi geliyor. Ýkinci baþkansın maça gelmiyorsun. Bu insanlarla nasıl çalıþayım. Benim ilk fırsatta yapacaðım oðlumu getirmek. Yanına da yeniden yönetim kurulu yapmak suretiyle. Onursal baþkan olarak ben yardım edeceðim. Baþka türlü, içeride olan arkadaþlarımdan daha ziyade, ümit baðladıðım kiþilerden bir fayda gelmeyeceðine, Allah’ın bir olduðuna inandıðım gibi inandım."

"15 Temmuz’da Ankara’daydım"

Tecrübeli baþkan, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe giriþimi sırasında Ankara’da olduðunu belirterek, "Ýþittiðim zaman, samimi olarak, bir Anadolu evladı olarak, çok büyük endiþe duydum." diye görüþ belirtti. Türkiye’nin sıkıntılardan geçtikten sonra bugünlere kavuþtuðuna dikkati çeken Cavcav, sözlerini þöyle tamamladı:

"Bırakın darbeyi, bu gibi kelimelerin dahi gazetelerde çıkması ülkemiz için zaaftır. Türkiye daha önce de bu düþüncelerle hareket edenlerle karþı karþıya kaldı, ihtilaller yapıldı ama bugün düzene girdi. Ticaret adamı olarak ülkeme sesleniyorum, arkadaþlar birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Ülkemizin baþına bir sıkıntı gelirse bu sıkıntıyı hep beraber yaþarız."

CAVCAV'DAN BOMBALAR-3: "ZORUNDASIN GÖKÇEK"

Gençlerbirliði Kulübü Baþkanı Ýlhan Cavcav'ın açıklamalarından Ankara Büyükþehir Belediye Baþkanı Melih Gökçek de nasibini aldı.

Ýlhan Cavcav, Ankara 19 Mayıs Stadı’nın yeniden yapılmak üzere yıkıldıðında Kırmızı-Siyahlı ekibin maçlarını Osmanlı Stadı’nda oynaması gerektiðini belirtti. Osmanlı Stadı’nın sahası yapılırken Beþiktaþ’a verildiðini hatırlatan Cavcav, þu ifadeleri kullandı:

"Sayın Büyükþehir Belediye Baþkanı Melih Gökçek ile saha yıkılacak diye konuþtum. OSTÝM Stadı’nı, 7-8 milyon harcayarak oynanır hale getireceklermiþ ama Ahmet Çalık’ı verecekmiþim. Sayın Baþkan dedim, Melih Bey, sen Ankara’nın belediye baþkanısın, sen bunu zaten yapmak mecburiyetindesin. Ben tarlada mı oynayacaðım."

Ankara dıþındaki kentlerde belediye baþkanlarının kulüplere verdiði desteði takdir ettiðini dile getiren Cavcav, "Maalesef biz Ankara olarak böyle bir belediye baþkanına sahip olamadık, bunu üzülerek söylüyorum. Ben þahsen Melih Bey, çoçuklarını sevdiðim, inandıðım güvendiðim bir arkadaþım. Son olanlar benim de ona güvenimi zedelemedi diyemem." þeklinde konuþtu.

kaynak: http://www.klasspor.com/tr/haber/737...in_Gokcek.html

2014-2015 sezonu 2. haftası Mustafa Kaplan;
2015-2016 sezonu 2. haftası Stuart Baxter;
ve þimdi de 2016-2017 sezonu baþlamadan Ýbrahim Üzülmez'i gönderme çabaları.

Ýlhan Cavcav, çok uzaða gitmeden, son 3 sezondur kendini itibarsızlaþtırmakta sınır tanımıyor. Her açıklamasından sonra sosyal medyada "trend topic" oluyor ve 7'den 77'ye herkesin dalga konusu oluyor. Ama umrunda mı? ya da farkında mı? belli bile deðil. Daha da önemlisi Gençlerbirliði ismini her geçen gün daha da itibarsızlaþtırıyor!

Bu açıklamanın ardından sezona "TD'nin istifası" ya da "istafa etmeme kavgası" ile en az 3-4 hafta harcayacaðız. Sonrasında yeni td gelecek ve bu arada 2016-2017 sezonu da güme gidecek!

"O 18 yönetici" takımı düþünüyor olsalardı þu an istifayı verip "buyur Cavcav ne yapmak istiyorsan yap bizden bu kadar!" demeliydiler! Ama susup oturuyorlar "Cavcav sonrası"nı planlamaya çalıþıyorlar. Yazık!

Hiçbir takım bu kadar hançerlenmemiþtir! Hem de kendi adamlarından! Yazık ki ne yazık!!!

Bu bomba açıklamalar her zaman olduðu gibi sezon baþına denk geliyor.
Ancak bu sefer konuþtukları tam bomba.
Hepsi birbirinden faullü cümleler ama ben en çok ''Oðlumu Getireceðim'' cümlesine takıldım.
Sen ne dersen de Gençlerbirliði hala dernek ve dernekler yasasına göre seçim yapılır.
Baþkanı da delegeler seçer. Delegelerin hepsi senin adamın bile olsa kimin baþkan olacaðına -yasal olarak- sen karar veremezsin.
Bu da sayın baþkanın delegelere olan saygısını gösteriyor.

bu adamla maç bile seyredilmez..

para isteme benden, buz gibi soðurum senden.. (anonim).

bu arada cavcav'ın yaptıðı açıklama, melih gökçek'in belediye kaynaklarını kullanarak, osmalıspor'a kaynak aktırdıðının belgesidir. cumhuriyet'in saygıdeðer savcılarını göreve çaðırıyorum.