Konu: 2015-2016 STSL 19. Hafta Karþılaþması / Gençlerbirliði - Antalyaspor

2015-2016 STSL 19. Hafta



24 Ocak 2016, 13:00
Ankara 19 Mayıs Stadyumu

Bu maç çok konuþulur arkadaþ, çünkü baþlıðı ben açtım!

rakibimizin düþüþ içinde olduðu bir haftada karþılaþacak olmamız bizim açımızdan büyük þans..
bu yaþtan sonra baþa bela olan eto'o nun olmayıþı ayrı bir avantajımız olacak.. nasıl oluyorda oluyor hayret.. bu yaþta bu sürat..

bizim ise beklenmedik bir þekilde zorlu rizespor deplasmanından üç puanla dönmenin özgüvenini de hesaba eklediðimizde;
çok zorlanacaðımız bir maç olacaðını sanmıyorum.. kadro kaliteleri bizim karþımızda yetersiz kılar onları..

Ýnþallah Çok güzel oynadıðımızı, iyi sonuç aldıðımızı heyecan ile konuþuruz. Ben yeni gelen Belerus lu stoperi merak ediyorum. Nasıldır?

ahmet çalık, ante kulusiç ve ferhat görgülü gibi yeteneklerimizin olduðu, zaman zamanda uður çiftçi'yi bile o mevkiye çektiðimiz bir durumda bir stoper transferi çokda elzemmiydi bilemiyorum..
esas onca transfere raðmen hiç kimse yok diyebileceðimiz orta sahanın performansını çok merak ediyorum..

çünkü;
bu takımın ne orta sahasında nede forvet hattında, durduðu yer itibariyle (þampiyonluða oynamadıðımıza göre) sorun olduðunu sanmıyorum..
hatta sıralamadaki rakiplerine bakıldıðında ise, oldukça farklı bir biçimde ileri doðru ayrılıyoruz onlardan..
sorun hep orta sahada idi ve hala orta sahada..

Orta saha tespitiniz çok doðru. Oynanan son maçta, yaþı ileri denen hlep in neler yaptıðını gördük. Oyunu çok güzel yönlerdi, takımın orta sahada topu tutarak raket topu gibi kalemize gelmesi engellendi. Umarım teknik ekip sorunu çözer.

Yarın gündüz -7 derece filan olacakmıþ hava. Muhtemelen buz üzerinde oynanacak bir maç. Her iki takımın futbolcularına kolaylıklar, bizimkilere ayrıca galibiyet diliyorum. Kat kat giyinip gitmeli maça.

Rizespor maçının koþu mesafelerine baktınız mı arkadaþlar? Þu huzur evine gitsin denen oyuncular ne kadar koþmuþ?

ilk yarı saðlam bir oyun oynadık. bu sezon oynadıðımız unutulmaz gaziantepspor maçının ilk yarısı gibi deðildi belki ama düþündüðü planı çoðunlukla gerçekleþtiren bir takımımız vardı. uzun süredir doðaçlama ya da maç öncesi düþünceyi uygulayamama sorunu vardı, onu üzerimizden atıyoruz. bu çok güzel. bir de, koþuya baþlamıþ oyuncuya koþunun sonuna doðru deðil de, o koþuyu görür görmez top atsalar, boþtaki adama 2 tane daha dürtmeden pasları iletseler çok daha iyisini izleyeceðiz. haydi gençler, en azından silkindik. iyi yoldayız...

Herkes mutlu mu?

Tebessümler önce kahkahaya, sonra halaya döndü mü yoksa bir Bizans takımını yenmemizi mi bekliyorsunuz?

Arkadaslar
Nokta transfer nokta transfer denıp duruluyor.
Bugünkü macı bır daha ızleyelım.
Hleb
Selçuk
Serdar
Hakan transferlerının ne oldugunu tartısalım..
Dıkkat en onemlısını unutmıyalım..
Ýbrahim Üzülmezı su ortamda herkesın saglı sollu camıaya gıydırenler varken teknık dırektör kararını verebılmek sızce nedir..
Güzel gunler gelıyor Gb icın ..
Macı ızlemıyen Onur U okusun...
En Buyuk Gb ...

Ýlk yarıdaki takımla þu son iki maçtaki takım arasında top becerisi ve mental açısından daðlar kadar fark var. Yine iyiyiz yani, dört ayak üstüne düþtük. Hoca açısından hala tam bir tespit yapmak istemiyorum ama þunu söyleyebilirim: Yeni bir Fatih Terim doðuyor gibi, Mental özellikleriyle takımı þahlandıran teknik direktörlük özelliði bakımından. Çünkü maç sonu açıklamalarına bakıyorum hem kendisi hem futbolcularımız "çok iyi motive olduk,mental sorumlarımız vardı bunları aþtık" minvalinde konuþmuþlar. Hocanın gerçek taktisyenliðini görmek için bizans maçlarını bekliyorum

Bu arada Skulason'un ne olarak kullanıldıðını anlayamadım. Bir ara sürekli en uçtaki futbolcumuzdu. Sürpriz golcümüz mü oldu joker mi oldu nedir Ayrıca, genç defans oyuncularımızın son dakikalarda ellerinin ayaðının dolanmasından gına geldi. Her maç ayrı bir kalp krizi teþebbüsü yaþatıyorlar. 2 senedir aralıksız oynuyorlar artık ligde. Belli bir tecrübe kazanmıþ olmaları lazım. Son dakikalarda Uður'un uzaklaþtıramadıðı kalemize doðru yönelen top ve ardından Çalık'ın kafayla uzaklaþtıramaması. Etoyu yoktan yere gol pozisyonuna sokuþumuz, top tıngır mıngır giderken her anında kalp krizi geçirdim. Selçuk son dakÝkada nasıl net uzaklaþtırdı topu, örnek almaları lazım.

Ayrıca Hurþut'tan beri ilk kez gözümün pasını silen, rakibi komik duruma düþürmesinden dolayı güldüren ve tatmin eden bir oyuncu var takımda: Djalma. Ama hurþut hala farklı tabii. Sadece saha içi deðil saha dıþı özellikleriyle; özellikle þivesi ve esprileriyle,tribünle bütünleþmesiyle...

Sanırım bizim tribünün önündeki acemi yancı "Arkın Akgöl" idi. Artık her 19 mayısa geldiðinde protesto edeeceðim.

Maçın adamı takımı kaybetse bile yine de Fornezzi idi. Eskiþehir'in Sivas'ı deplasmanda yenmesi de güzel olmuþ. Sadece bizim durumumuz için deðil. Ýki þehri ve takımını karþılaþtırdıðım zaman eskiþehir daha sempatik, hatta ligde sempati duyduðum tek takım

Adem Erkoçak demiþ ki...

bir de, koþuya baþlamıþ oyuncuya koþunun sonuna doðru deðil de, o koþuyu görür görmez top atsalar, boþtaki adama 2 tane daha dürtmeden pasları iletseler çok daha iyisini izleyeceðiz.

Kesinlikle katılıyorum.

1-0 oldu bizim oldu.
Bundan önce sahamızda 1-0 kazandıðımız Osmanlı ve özellikle Kasımpaþa maçları 'balık' olarak niteleyebileceðimiz maçlardı.
Ama Antalya maçında gerçekten puanı þiddetle arzulayarak kazandık. Daha fazlasını da atabilirdik ama öncelikle gol yememeyi düþündük. Son dakikada yaptıðımız hata sonucu oluþan pozisyon dıþında rakibe pozisyon vermedik.
Takımda taþlar yerine oturmaya baþlamıþ. Artık herkes yeteneðine göre oynamaya baþlamıþ. Hleb ve Selçuk 'tamam bırakın biz topu hallederiz' havasında olunca Skulason'un Djalma'nın gerçek yeteneklerini kullanma þansları arttı.
El Kabir, Ýrfan hadi artık biraz da siz kıpırdayın...

onur_aydogan demiþ ki...

Herkes mutlu mu?

Tebessümler önce kahkahaya, sonra halaya döndü mü yoksa bir Bizans takımını yenmemizi mi bekliyorsunuz?

Tebessüm seviyesini aþtık, düþük sesle gülüyorum.
Kahkaya ve özellikle Halaya daha var Onur. Ama söz, Kasımpaþa maçına gelebilirsem birlikte çekebiliriz artık.

Mustafa Ates demiþ ki...

Tebessüm seviyesini aþtık, düþük sesle gülüyorum.
Kahkaya ve özellikle Halaya daha var Onur. Ama söz, Kasımpaþa maçına gelebilirsem birlikte çekebiliriz artık.

Gelirsen 0532 646 30 18 den beni ara. Maçtan önce organizasyon yapalım.

Mutluyuz ve Umutluyuz,
Sevincimiz kursaðımızda kalmaz inþalllah.Þu Ýki maçtaki, isteðimizi coþkumuzu artarak devam ettirmeliyiz.

“Beyin” Olunca

Ýlk 17 maçta sadece 13 puan toplayan ve tarihinin en kötü ilk devresini yaþayan Alkaralar, Rizespor deplasmanından sonra evinde Antalyaspor’u da yenerek bu sezon ilk kez iki de iki yaptı ve hem moral kazandı, hem de puan cetvelinde yerini bir nebze olsun saðlamlaþtırdı.

Ýyi de takıma ne oldu da böyle oldu?

Bunu anlamak için bir önceki sezonun sonuna gitmek gerekiyor. 2014-2015 sezonu sona erer ermez yönetimin yaptıðı ilk hamlelerden biri, devre arasında takıma gelip beyin rolünü üstlenen ve kazanılan birçok puanda çok önemli katkısı olan Hleb’in gönderilmesiydi. Sonrasında her sezon yaþadıklarımızı yaþadık; soru iþareti yabancılar kadroya dâhil edildi, yeni bir teknik adam baþa getirildi, “transfere karıþtı” diye daha ikinci hafta gönderildi…

Beyaz Rus’un gidiþinin ardından takımı yönetme görevi tamamen Ýrfan’ın üzerinde kaldı. Yeni gelen oyuncuların tam anlamıyla takımla uyum saðlayamaması ve teknik ekip çalkantıları derken alınan kötü sonuçlarla takım, tarihini en kötü ilk yarısına imzasını attı.

Devre arasında yapılan en doðru hamle takıma bir beyin almaktı. Hele bir de alınan oyuncunun takımı tanıyor olması oyuncuların öz güvenlerini arttırmaya yetti. Elbette bu noktada Selçuk Þahin’in de katkısını göz ardı etmemek gerek. Son iki maçta yaptıðı çok kritik hamlelerle takımın ayakta kalmasını saðladı.

Antalyaspor maçında göze en çok batan oyunculardan biri de Baxter’ın takıma kazandırdıðı tek oyuncu olan Skulason’du. Ýzlandalının bu yükselen performansının en büyük sebebi elbette yanında oyunu bilen Hleb ve Selçuk Þahin gibi oyuncuların olmasıydı.

Son iki haftadır kendini güvenen, iþtahlı, maçı bırakmayan ve futbol oynamaya çalıþan bir takım hüviyetiyle sahaya çıkıyoruz ve alnımızın akıyla galibiyetler alıyoruz. Bu da hem tribünlerdeki bizlere hem de sahada oyunculara büyük bir umut veriyor.

Son olarak, umarım yanılırım ama (sembolik olarak) 2005’ten bu yana ders çıkartma yetisi olmadıðını defalarca kanıtlayan “yönetimimiz”, sezon sonunda kümede kalmamız durumunda muhtemelen ilk olarak yine takımın beynini gönderecektir.