Takım Olmak!


Maçtan sonra Stancu, “sezon baþından beri çalıþıyorduk ama takım olamadıðımız için galibiyet alamıyorduk”, Üzülmez, “en önemli þey arkadaþlık ve takımdaþlık duygusu”, El Kabir, “ancak takım iyi olduðunda iyiyim” dedi.

Bu cümleler sezon baþından beri eksiðimiz olan þeyi ve onu bulduðumuzda neler yapabileceðimizi en iyi þekilde özetlemeye yetiyor; takım olmak! Futbolda baþarının ilk ve en önemli kuralı. Tüm bireylerin sadece takım için mücadele etmesi, birbirlerini kollaması ve her “bir” olmayı baþarması!

Hafta içinde, Hakan Aslandaþ’ın külübe gelir gelmez El Kabir ile diðer oyuncular arasında yaþanan sorunu gidermek için zaman harcadıðını ve baþarılı olduðunu, Selçuk Þahin’un antremanlardaki su aralarında bile genç oyunculara yanaþıp ne yapmaları gerektiðini anlattıðını, Ýbrahim Üzülmez’in bütün futbolcuları dinleyerek kararlar aldıðını, antrenmanları çok sıkı yaptıðını ve “takım olarak oynamazsak hiçbir þey baþaramayız!” dediðini, Hleb’in ise tam anlamıyla bir profesyonel olduðunu dinledim.

Kısacası devre arasından sonra takımda hiçbirimizin hayalini bile kuramadıðı inanılmaz pozitif bir hava esiyor. Bu da doðrudan sahaya yansıyor. Bu güzel havanın oluþmasında birçok insanın emeði var ve bu emek çok ama çok deðerli!

Ligin en iyi kadrolardan birine sahip olan Bursaspor karþısında tüm oyuncuların sahaya yansıttıðı toplu savunma ve toplu atak organizasyonunu izlemek bile takımın çok iyi yolda olduðunu ispatlamaya yetiyor.

Ama yine de tekrarlamak gerek, “bu daha baþlangıç mücadeleye devam!”