Alıntı mehmet galip demiþ ki... Mesajı göster
uzun yıllardır yoðun bakımdayız.
düþsek her taraftarın hissizleþtiði bir haldeyiz.
hatta bazen hastanede boþuna yatak iþgal eden 'ölse de rahatlasak' diye gözümüze bakanlar arkamızdan konuþanlar...
biz bile kendimizden þüphe eder olduk 90 küsür geçmiþimizi görmezden gelip. acaba bu ligde renksiz amaçsız kontenjan mı iþgal ediyoruz diye...

bu kulüpte mantık deðiþmezse biz de kendimizi bu lige yük oluyor psikolojisine tamamiyle adapte edeceðiz. ettirileceðiz.
birþeyleri birilerine anlatmaya çalıþıp duracaðız. sonra cavcav bir hareket daha yapacak ve biz yine baþa saracaðız.
Aynen bu ruh hali içerisindeyim ben de. O yüzden gerçekten Sevgili Onur Aydoðan'ın dediði gibi "þu anda bize düþen tribünde yerimizi alıp takımımızı skor ne olursa olsun desteklemek." olgusunu yapmalı mıyız bilmiyorum! Þu son 1 haftadır yaþadıðımız sıkıntının ya da sıkıntıların o kadar çok boyutu var ki, bir yandan çoðumuzn sevmediði bir isim olsa da Yılmaz Vural'ın söz konusu ettiði düzensizliklerin gözümüze batması var, adama yapılan haksızlıklar var, gerçekten hayata dair erdemlerin çiðnendiði(iþçi düþmanlıðı,güvencesiz ve esnek iþçi çalıþtırma) durumlar var ve ben kendi içimde bu çiðnenen erdemlerin savunusunu, tuttuðum gönül verdiðm takımın baþarı dürtüsüne öncelikli gelmesi düþüncesi var. bu yüzden de Onur'un "ne olursa olsun destek vermeliyiz" düþüncesini pek içselleþtiremiyorum. Ama bir yandan da lige bakıyorum, diðer takımları görüyorum(osmanlısıydı kasımpaþasıydı, baþakþehirydi. bilimum çomarı...) "bunlar varken biz niye düþüyoruz lan" diyorum. Beri yandan kulübümüz ve baþkanımız hakkında gerçekleri yüzümüze vuran isime bakıyorum:yılmaz vural... kederlerden kederlere,çeliþkilerdençeliþkilere düþüyorum. Tamam basın toplantısında söyledikleri çoðu þeyin altına imzamı atarım. Türk futbolunun yapısı ve kulüplerin yönetilme tarzlarına(ve malesef öncülü de bizim kulübümüz)dair söylediklerinin altına. Ama mesela çalık meselesine girdikten sonra üslubunun çirkinleþmesine,21 yaþında bir çocugu istanbul kurtlar medyasının önüne atmasına, milli takım kariyerine vs. dair söyledikleri Gençlerbirliðimi dıþarıya yedirmeme dürtüsü uyandırıyor. Bu konuda Sevgili Bülent Atlas'ın klassspordaki son yazısı aslında duygularıma tercüman oluyor zaten. Ama iþte bu adama yapılan haksızlıðı da es geçemeyiz. Bu yüzden þimdi sosyal medyada bize sempatiyle bakan diðer takım taraftarları dahi artık rezil bir þekilde düþmemizi savunuyorlarsa adamlara haksızlar da diyemyeyiz. ki biz bile bir an için evladı haksızlık yapsa bile arkasında duran ana-baba misali subjektifliðimizden sıyrılıp objektif düþündüðümüzde bunu isteyebiliyoruz. of ki ne of. daha çok yazasım var ama kafam daðılıyor. bu konuda yazmadıðım geri kalan þeyleri de belki bu baþlıkta belki "mevzu derin" baþlıðı altında yazmak istiyorum. Umarım da yazacaðım sadece þu destek vermeli miyiz maçrda vermemeli miyiz, bu konuda sizler ne düþünüyorusnuz onu merak ediyorum. ben açıkcası þimdilik maçlara gitmeye devam edip,gol atsak bile sadece oturduðum yerden alkıþlamayı ve tezahurat yapmamayı düþünüyorum