2016-17 Süper Lig 10. Hafta Maçı
ANTALYASPOR GENÇLERBÝRLÝÐÝ
5 Kasım 2016 Cumartesi, 19:00
Antalya Stadı
2016-17 Süper Lig 10. Hafta Maçı
ANTALYASPOR GENÇLERBÝRLÝÐÝ
5 Kasım 2016 Cumartesi, 19:00
Antalya Stadı
Beþiktaþ maçının belli kısımlarında oynadıðımız güzel oyunu taçlandırma zamanı. Ligde puanlar çok yakın. 11 puanla 7. sıradayız ama 16. sıradaki Alanya'nın puanı 8.
Kazanmamız gereken bir maç. Büyük ihtimalle deplasmana gidecem.
Ilk golü biz yiyeceðiz, sonra penaltıdan beraberliði saðlayacaðız, arkasından maçın sonuna doðru yine bir penaltı kazanacaðız ama kaçıracaðız, uzatmalarda yine bir penaltı kazanacak bu defa golü atacaðız. Böylece maçı 2-1 kazanacaðız.
Bu tahminimin gerekçesi ne?
Dün gece aynen bu senaryoyu rüyamda gördüm.
Ama rakip Galatasaray'dı.
Birinci ve son penaltımızı büyük oðlum Ozan atmıþtı
Kaçırdıðımız penaltıda da topa iki oyuncumuz birlikte gitmiþ, adı Mehmet olan oyuncumuz yerden topu Muslera'nın soluna vurmuþ ama top direkten dönmüþ ve oluþan karambolde topu gol yapamamıþtık.
Durum budur sevgili dostlarım).
Artık siz ne anlarsınız bu açıklamalardan bilemem.
Kırılganlık
Alkaralar, tıpkı Beþiktaþ maçında olduðu gibi, maçın ilk dakikalarından itibaren rakibine ön alanda basarak hem sahalarından çıkmalarını engelliyor hem de hata yapmaya zorluyordu. 40 dakika süren bu baskılı oyun Kırmızılara, önemli pozisyonlar ve bir de penaltı kazandırdı. 15. dakikada Ýrfan’ın kale dibine gönderdiði penaltı vuruþunu Ferhat Kaplan’ın çıkartmasına raðmen Gençlerbirliði’nin baskılı oyununu etkilememesi oldukça sevindiriciydi. Bu süre zarfında Ante’nin kafası direkten dönüyor, Ýrfan’ın nefis pası ile ceza alanı içinde topla buluþan Serdar net bir pozisyonu harcıyordu ama pozitif futbolun meyvesini yiyeceðimizden adımız kadar emindik.
Fakat 40. dakikada Antalyaspor’un kazandıðı penaltı vuruþunu Eto’o’nun gol çevirmesi bir anda takımın bütün oyun yapısını yerle bir etti. O ana kadar önde basan, top tutan, ara paslarla gol arayan takım gitti, endiþeli bir þekilde top oynamaya çalıþan ve sürekli top þiþirerek gol aramaya çalıþan bir takım çıktı sahaya!
Üzülmez, ikinci yarıya baþlarken Ýrfan yerine Stancu’yu sahaya sürdü. Skor avantajını elinde bulundurmak Antalyaspor’un direncinin iyice arttırmıþtı. Gençlerbirliði ise aceleci ve top þiþirerek oynama hevesinden bir türlü vaz geçmiyordu. Ama ne yazık ki, sezon baþından bu yana ceza alanına þiþirilen tüm toplar gibi, bu topların da kaderleri deðiþmedi; her biri rakip defans arasında eriyip gitti.
61’de Muriqi - Khalili ve 72’de yapılan Aydın - Milinkovic deðiþiklerinin ardından takımın üretkenliði iyice yok oldu. Kalan bölümde yapılan kritik hatalarla fark bir anda açılabilirdi ama hem Antalyasporluların beceriksizliði hem de þans Gençlerbirliði’nin yanındaydı. 90+2’de takım, yenik duruma düþtüðü andan bu yana ilk kez akıllıca oynayarak nefis bir pozisyon yarattı kendini ama Stancu’nun kötü plasesi beraberlik þansı da masadan kaldırdı.
Geçen hafta Beþiktaþ maçında takım, zaman zaman rakibin baskısı nedeniyle geriye çekilse ve baskı yese dahi 90 dakika boyunca ful konsantre bir þekilde aklındaki oyunu oynamaya çalıþtı. Antalya’da da aynı kafayla sahaya çıktı ama golü yedikten sonra geriye kalan her bir dakikayı, kupa finalinin son uzatma dakikası gibi oynamaya çalıþarak heba etti. Oysa son 50 dakikayı ilk 40 dakikadaki gibi sakin bir þekilde ve aklımızdaki oyunu oynamaya çalıþarak sahaya yansıtabilseydik skor çok daha farklı olabilirdi.
ilk yarısını izlemedim maçın, golü görmedim. bugün pazartesi, maçın üzerinden iki gün geçmiþ, açıp özetini bile izlemedim. ikinci yarı ortada futbol falan yoktu. saçmalardan seçmeler. khalili - muriqi deðiþikliðinin üzerine yazılacak bir þey yok. takım gerideyken irfancan'ın çıkmasının açıklaması yok. yok da yok! hiçbir þey doðru gitmiyor.
Maça kötü baþlamadık. Ama penaltı kaçtı. Sonrasında Antalya penaltıdan attı. Ýlk devre 1-0 geride bitti. Oyuncu deðiþiklikleri yanlıþ gibi geldi bana. Kısacası atamayana attılar. Birde takım göbekten þut çekmiyor. O kadar bariz bir eksikliðimizdi ki bu.
Bu arada ben Cengiz Abiyle birlikte deplasmanadaydık. Yeni baþlık açmadan(Deplasman org.) þuradan birkaç not atayım.
-Tribünde 22 kiþiydik
-Antalyalılar hoþgeldin etti, bizde maç sonu onları alkıþladık bize eyvallah tarzında el salladılar. Atkı deðiþtirdik falan iþte.
-Stadyumları çok güzel, darısı baþımıza. Bize verilen yerde çok güzeldi.Serdar korner kullanırken nefesini hissedecek kadar yakındık.
-Maç sonu Ferhat Kaplan yanımıza geldi, bu da güzeldi. Antalyalılar çıkıþta bizim oyuncularla foto çekilmek için yarıþmıþ.
Her takımı yenebilecek kadar iyi bir ilkyarı
Tüm maçları kaybedecek bir ikinci yarı.
Bu kadar rahat oynadıðımız bir ilkyarı hatırlamıyorum. Her an gol atacak kadar iyi oynuyorduk. paslaþmalar, baskı, özgüven... Öyle ki ilk yarı bittiðinde ikinci yarı maçı kazanacaðımızdan emindim.
Ancak ikinci yarıda yapılan deðiþiklikler adeta maçı rakibe hediye etti. Pozisyon üretemiyor, bocalıyor olsak anlarım oyuncu deðiþikliklerini. Forvet çıkarıp oyuna defansif orta saha almak mı kurtaracak bizi? Ya da her an þapkadan tavþan çıkartmasa da sincap çıkarabilecek Aydın'ı çıkartıp Milinkoviç'i almak mı?
Ýkinci yarı Selçuk'a raðmen baþı koparılmıþ tavuk gibiydik.
Ve þu geleneðimiz de deðiþmiyor: ihtiyacı olan takımın ilacıdır Gençlerbirliði. Dün Rize, bugün Antalya
Yarın Kayseri olmaz umarım...
Takımın çok ciddi potansiyeli var aslında, bu da ilk yarıda görüldü. Ýrfan-Aydın-Vedat-Serdar-Stancu beþlisi oldukça yüksek kalite bir hücum hattı. Kaldı ki, Selçuk-Landel iklisi de hem defansif olarak, hem de topa yatkınlık olarak bu takıma gelen ön liberolar/defansif orta sahalar içinde üst sıralara oynarlar.
Devamlılık sorunu ve mental kırılganlık yenilgide etken oldu.
Ancak en önemli etken saçma sapan oyuncu deðiþiklikleriydi. Bir yeri yamayım derken, baþka yeri bozdu, onu yamayım derken bütün takımı bozdu
Bu maç bize bir kez daha gösterdi ki, Stancu'nun yokluðunda takımın ikinci bir penaltıcıya acilen ihtiyacı var. Eskiden Hleb de iyi penaltı atardı. Ýrfan Can'ın kaçırdıðı penaltıda resmen içim sızladı. Yine de Üzülmez'in gitmesini bir maç daha erkene aldıðı için kaçan penaltı için artık pek üzülmüyorum.
Paylaþ